İçeriğe geç

The Art of Game Design notları: Bölüm 6 – Oyun Bir Fikirle Başlar

Henüz okumayanlar için serinin önceki bölümleri: Bölüm 0 , Bölüm 1, Bölüm 2, Bölüm 3, Bölüm 4, Bölüm 5

Oyunlarınızı yaparken tahminimce şöyle bir yol izliyorsunuz:

  1. Bir fikir düşün
  2. Onu dene
  3. İyi bir şeye dönüşene kadar onu sürekli değiştir ve test et

Sanki kulağa biraz amatörce geliyor, ne dersiniz? Ancak bu tam da gerçek bir oyun tasarımcısının izlediği yoldur.

İlham | Görsel: MoodyBlue

İlham

Uzun bir süre boyunca profesyonel hokkabazlık yaptım. 14 yaşındayken ilk hokkabazlık festivalime katıldım ve repertuvarımda sadece 2 hareket vardı.

Bu tip festivallerde her seviyeden hokkabazlara rastlamak mümkündür. Onlarla deneyimlerinizi paylaşabilir, yeni teknikler öğrenebilirsiniz.

Festivaller imkansızı deneyip utanmadan başarısız olabileceğiniz yerlerdir. Fakat ben çok gergindim, ne de olsa “gerçek” bir hokkabaz değildim.

Birisinin karşıma geçip parmağını bana doğrultarak “Hey! O burada ne yapıyor?” demesinden korkuyordum. Tabii ki öyle bir şey olmadı. Herkes benim gibi orada yeni şeyler öğreniyordu.

Biraz rahatlayınca denemeler yapmaya ve diğerlerinin hareketlerini kopyalamaya başladım. Farklı hareketler ve teknikler aramak için etrafı gezerken toz mavisi tulum giymiş bir ihtiyara rastladım. Onun hareketleri diğerlerine hiç benzemiyordu. Yaptığı şeyler çok zor ve özel şeylere benziyordu, bu yüzden izlemesi çok güzeldi. Yaptığı bazı hareketleri zaten bildiğimi fark ettim ancak o yaptığında sanki bambaşka bir şeymiş gibi görünüyordu.

Hokkabazlık | Görsel: SonofChinglu

20 dakika boyunca onu izlemişim, birden “eee” diye seslendi.

Biraz utanarak “ee, ne?” dedim.

  • “Beni taklit etmeye çalışmayacak mısın?”

“Bunu nasıl yapabileceğimi bilmiyorum” dedim.

  • Güldü. “Evet, asla yapamazlar. Numaralarımı neden bu kadar farklı göründüğünü biliyor musun?” diye sordu.

“Pratik yaptığın için mi?” dedim.

  • Hayır, herkes pratik yapabilir. Etrafına bak! Herkes pratik yapıyor. Numaralarım onları edindiğim yer yüzünden farklı. Buradaki kişiler hareketleri birbirlerinden ediniyorlar. Bu normal bir şey, sen de bu yöntemle birçok numara öğrenebilirsin. Fakat bu senin öne çıkmanı sağlamaz.” dedi.

“Peki onları nereden öğrendin, kitaplardan mı?” diye sordum.

  • “Hayır kitaplardan değil, ilham almak için diğer hokkabazlar haricinde her yere bakabilirsin.” dedi.
  • Hareketin birisini gösterdi ve “Bunu New York’ta bir baletten öğrendim.” dedi, farklı bir hareket daha yaptı “Bunu bir kaz sürüsünden öğrendim” dedi. Makine gibi mekanik bir hareket yaptı ve “Bunu kağıt zımba makinesinden öğrendim.” dedi.
  • “İnsanlar bu hareketleri kopyalamaya çalışıyorlar fakat yapamıyorlar. Hareketi kopyalayabilirler ancak ilham kaynağımı kopyalayamazlar. Bu yüzden kopyaladıkları şey her zaman biraz eksik kalır.”

Ona teşekkür ettim ve alanı gezmeye devam ettim. Bir daha da onu görme fırsatım olmadı. Keşke adını öğrenseydim, ona teşekkür etmek isterdim. Öğütleri yaratıcılığımı geliştirdi.

Sonsuz İlham | Görsel: Ellysiumn

Lens #11 Sonsuz İlham Lensi

Nasıl dinleyeceğini bilirsen herkes bir guru’dur.

Ram Dass

Bu lensi kullanmak için oyununuza bakmayı bırakın, hatta diğer övülen oyunlara bakmayı da bırakın, onlar dışında bakacağınız her şey sizin ilham kaynağınız olacak. Kendinize şunları sorun:

  • Hayatımda sahip olduğum/yaşadığım hangi deneyimi diğer insanlarla paylaşmak istiyorum?
  • Bu deneyimin özünü ne kadar küçük bir şekilde yakalayabilir ve oyunuma koyabilirim?

Bu lensi kullanmak açık fikirli olmayı ve büyük bir hayal gücüne sahip olmayı gerektirir. Duygularınızı ve çevrenizdeki her şeyi gözlemlemelisiniz. Oyunlara ait olmayan bir şeyi ilham kaynağı olarak kullanmalısınız. Bu lens ilk lens olan “Temel Deneyim Lensi” ile birlikte kullanılır. Bu duygunuzu temel deneyim lensi ile oyununuza ekleyin.

İlham güçlü oyunların arkasındaki sırlardan birisidir fakat ilhamı muhteşem bir oyun tasarımına nasıl dönüştürebilirsiniz? İlk adım bir probleminiz olduğunu kabul etmektir.

Problemi Belirlemek | Görsel: AnatoFinnstark

Problemi Belirlemek

Tasarımın amacı problem çözmektir ve oyun tasarımı da bu konuda bir istisna değildir. Ortaya fikirler atmaya başlamadan önce bunun neden yapıldığı hakkında kesin olunmalıdır. “Problemi Belirlemek” bunu açıkça belirtmenin bir yoludur. Problem belirleme işinin iyi yapılması demek hedefinizin ve kısıtlamalarınızın net bir şekilde ortaya koyulması demektir.

Probleminizi açıkça belirlemenizin üç faydası:

1-) Daha Geniş Bir Yaratıcı Alan: Çoğu kişi belirlediği probleme odaklanmak yerine doğrudan çözüm aşamasına atlar. Bunun yerine problem üzerinde biraz daha fazla düşünerek daha geniş bir yaratıcı alanı keşfedebilecek ve kimsenin bakmadığı yerlerde saklanan çözümler bulabileceksiniz.

2-) Net Ölçüm: Önerilen fikirlerin probleminiz için ne kadar kaliteli olduğunu ölçebileceksiniz.

3-) Daha İyi İletişim: Bir tasarım ekibi ile çalışırken eğer problem açıkça belirlenmişse iletişim daha kolaydır. Bu şekilde olmazsa ekip birçok farklı problemle yüzleşmek zorunda kalır.

Problemi Belirlemek | Görsel: ponetium

LENS #12 Problem Belirleme Lensi

Bu lensi kullanabilmek için oyununuzun bir problemin çözümü olduğunu düşünün ve kendinize şu soruları sorun:

  • Hangi problem veya problemleri çözmek için uğraşıyorum?
  • Bu oyun hakkında gerçek amacı ile gerçekten hiçbir ilgisi olmayan varsayımlarda bulundum mu?
  • Bu oyun gerçekten en iyi çözüm müdür? Niçin?
  • Eğer problem çözüldüyse bunu nasıl aktaracağım/anlatacağım?

Güzel, zeki, yaratıcı fikirlerimizin çoğu mantıksal gerçeklikleri olan argümanlarımızdan ortaya çıkmaz. Gerçekten iyi olan fikirler genelde birden bire kafamızda belirirler, nereden geldiğini tam olarak anlayamayız. Bilinçaltımız yaratıcılık konusunda en güçlü kaynağımızdır.

Bilinçaltınızın yaratıcı zenginliklerine ulaşmak için birkaç ipucu;

Bilinçaltı | Görsel: Klaufir

Bilinçaltı İpucu #1 Dikkat Etmek

Her zaman olduğu gibi bu işin de anahtarı dinlemektir. Bu sefer bir nevi kendinizi dinlemelisiniz. Bilinçaltınızın oluşturduğu fikirleri görmezden gelmek yerine onları dinlemeye başlar, onları ciddiye alır, ve iyi bir fikir yakaladığınızda ona teşekkür ederseniz bilinçaltınız size daha fazla ve daha kaliteli öneriler sunmaya başlayacaktır.

Peki konulmayan bir şeyi nasıl dinleyeceksiniz? Yapmanız gereken düşüncelerinize, duygularınıza ve hayallerinize(rüyalarınıza) daha yakından dikkatinizi vermelisiniz. Mesela bir sörf oyunu yapmak istiyorsunuz ve hangi sahillerde geçeceğini düşünmeye başladınız. Dalgalar arasında bir sörf tahtası hayal ediyorsunuz aniden bilinçaltınız bunun bir muz olabileceğini söyledi. Onu görmezden gelmek yerine o şekilde hayal etmeye çalıştınız. Bu da size muzun üstünde belki de bir maymun olabileceği fikrini doğurdu. Belki de oyununuz gerçekçi bir oyun olmak yerine böyle bir şey olabilir. Bilinçaltınızı görmezden gelmezseniz sizi çok farklı yerlere götürecektir.

Fikirlerinizi Kaydedin | Görsel: Indy-Lytle

Bilinçaltı İpucu #2 Fikirlerinizi Kaydedin

Beyin fırtınası yaparken fikirlerinizi kesinlikle kaydetmelisiniz, peki ya onları her zaman kaydetseniz? İnsan hafızası çok kötü. Her şeyi kaydetmeye başladığınızda iki şey gerçekleşir. Bunlardan ilki muhtemelen zamanla unutup gideceğiniz bir sürü fikre sahip olacaksınız. İkincisi ise, kafanızı başka şeyler düşünmek için özgür bırakacaksınız. Önemli bir fikir düşünüp bir yere yazmazsanız zihniniz onu önemli olduğunu bildiğinden unutmamak için ekstra efor sarf edecek ve enerjinizi daha fazla düşürecektir. Basit bir ses kaydedici kullanmanın ok büyük faydaları olabilir.

İştah | Görsel: frizuravarju

Bilinçaltı İpucu #3 İştahı (Akıllıca) Yönetin

Bilinçaltının bazı ilkel iştahları vardır. Bu iştahların güvenli bir şekilde beslenmesini ve bunun nasıl yapacağını belirlemek rasyonel zihnin işidir. Bilinçaltımız bu iştahlardan birini çok güçlü hissederse, onu saplantı haline getirir. Takıntılı olduğu zaman yeterince yaratıcı çalışma yapamaz.

Eğer gerçek zamanlı bir strateji oyunu için iyi bir fikir düşünmeye çabalarken, bilinçaltınızda tek düşünebildiğiniz kız arkadaşınızın sizi nasıl terk ettiği veya oda arkadaşınızdan ne kadar çok nefret ettiğiniz ise fikir bulmak açısından işiniz çok zor olacaktır. Çünkü dikkatinizi dağıtacak ve asıl ağır işi yapan bilinçaltınız yeni oyununuz için yeterince faydalı olamayacaktır.

Maslow’un ihtiyaçlar hiyerarşisi burada iyi bir yol göstericidir. Eğer yiyeceğiniz, güvenliğiniz, sağlıklı ilişkileriniz yoksa kendini gerçekleştiren yaratıcı işler yapmak zordur. Öncelikle bu problemleri halletmeli daha sonra yaratıcı fikirler üzerine çalışmalısınız.

Sağduyunuzu kullanın, bazı iştahlar beslenmek yerine kontrol altına alınmalıdır. Çünkü onları beslerseniz büyüme eğilimi gösterirler. Bu da kendi kendinin felaketi olmak demektir.

Uyku | Görsel: snatti89

Bilinçaltı İpucu #4 Uyku

Salvador Dali uykunun çok kritik olduğunu belirtmiştir. Genelde uykunun bedenimiz için gerekli olduğunu düşünürüz ancak aslında uyku zihinlerimiz içindir. Sıralama, dosyalama ve yeniden organize etme gibi bazı tuhaf süreçler uyurken gerçekleşir.

Açıkça bilinçaltı, uyku döngüsünün en azından rüyaların yer aldığı kısmı için tamamen uyanık ve aktiftir. Yeterince dinlenmediğim zamanlarda bilinçaltımın yaratıcı fikirler konusunda katkısının düştüğünü açık bir şekilde gözlemleyebiliyorum.

Fazla Zorlama | Görsel: tamberella

Bilinçaltı İpucu #5 Fazla Zorlama

Daha önce hiç bir konuşma sırasında tanıdığınız birisinin veya ismini bildiğiniz bir film yıldızının ismini düşünüp hatırlayamadığınız oldu mu? Gözlerinizi kapattığınız ve hatırlamak için kendinizi zorladığınız fakat hatırlayamadığınız ve vazgeçip farklı bir konuya atladığınız… Siz artık farklı bir konu hakkında konuşurken bilinçaltınız aramaya devam eder, o ismi bir şekilde bulur ve size getirir.

Yaratıcı fikirler de böyledir, bilinçaltınızın size çabuk cevap vermesini beklemeyin. Bazen gerçekten yaratıcı bir sonuç almak uzun bir süreç ister.

Görsel şeyler daha fazla fikirleri tetikleyebilir. Mesela fareler ile ilgili bir oyun yapacaksanız bir fare çizmeye başlayın(ki bu çok zor bir şey) çizerken biraz önce aklınızda olmayan fikirlerin belirmeye başladığını göreceksiniz.

Sayfalar: 1 2

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir