İçeriğe geç

The Art of Game Design notları: Bölüm 1 – Nasıl oyun tasarımcısı olunur?

Game Design
Giriş bölümünü okumadıysanız eğer, Bölüm 0'a buradan ulaşabilirsiniz.

Sihirli Sözcükler

Oyun tasarımcısı olmak isteyenler sık sık bana “Nasıl oyun tasarımcısı oldun?” diye sorarlar, cevap çok basit “Oyun tasarla. Hemen şimdi başla! Bekleme! Bu konuşmayı bile tamamlama! Sadece tasarlamaya başla! Git! Şimdi!”

Ve bazıları sadece bunu yapıyor. Ancak birçok kişi güven krizi yaşar ve bir catch-22’ye(içinden çıkılması mantıksal açıdan imkansız olan bir durum) sıkışmış hisseder: Eğer sadece oyun tasarımcıları oyun tasarlayabilirse ve sadece oyun tasarlayarak oyun tasarımcısı olunabilirse, herkes nasıl başlayacak? Eğer böyle hissediyorsanız, cevap kolaydır. Sadece şu sihirli kelimeleri söyle:

Ben bir oyun tasarımcısıyım.

Ciddiyim. Hemen söyle. Utanma – burada bizden başka kimse yok.

Başlamak bitirmenin yarısıdır.

Yaptın mı? Eğer öyleyse, tebrikler. Artık bir oyun tasarımcısısın. Şu an için henüz bir oyun tasarımcısı olmadığını, ancak öyle biri gibi davrandığını hissedebilirsin. Sorun değil, çünkü daha sonra keşfedeceğimiz gibi insanlar oldukları gibi davranırlar. Sadece bir oyun tasarımcısının yapacağını düşündüğün şeyleri yaparak, rol yapmaya devam et. Öz güveniniz el sallarsa, sadece sihirli kelimeleri tekrarlayın: Ben bir oyun tasarımcısıyım. Bazen onları bu şekilde tekrarlıyorum:

  • Kimsin?
  • Ben bir oyun tasarımcısıyım.
  • Hayır değilsin.
  • Ben bir oyun tasarımcısıyım.
  • Ne tür bir tasarımcı?
  • Ben bir oyun tasarımcısıyım.
  • Oyun oynuyorum, demek istiyorsun.
  • Ben bir oyun tasarımcısıyım.

Bu güven oluşturma oyunu ilk başta aptalca görünebilir. Ancak tasarımcı olarak yapacağınız en saçma şeyden çok daha uzak bir hareket. Ve yeteneklerinizle ilgili şüpheleriniz sizi sonsuza dek mahvedebileceğinden, güveninizi oluşturma konusunda iyi olmanız son derece önemlidir. Acemi bir tasarımcı olarak, “Bunu asla yapmadım- ne yaptığımı bilmiyorum” diye düşüneceksiniz. Küçük bir deneyiminiz olduğunda, “ Yeteneklerim çok kısıtlı – bu yeni başlık farklı. Belki de geçen sefer şanslıydım.” ; deneyimli bir tasarımcı olduğunuzda ise, “Şimdi dünya farklı. Belki de dokunuşumu kaybettim.” diye düşüneceksiniz.

Bu işe yaramaz düşüncelerden kurtul! Sana yardım edemezler. Bir şey denenmesi gerektiğinde, asla olasılık veya imkânsızlık hakkında düşünülmemelidir. Harika yaratıcı beyinlere bakarsanız, hepsinin çok farklı, ortak bir noktaya sahip olduklarını göreceksiniz: Onların komik duruma düşme gibi bir korkuları yok. En büyük yeniliklerden bazıları, yaptıklarının imkânsız olduğunu bilemeyecek kadar aptal kişilerin başarılarından geliyor. Oyun tasarımı karar vermedir ve kararlar güvenle alınmalıdır.

Bazen başarısız olur musun? Evet olacaksın. Tekrar ve tekrar ve tekrar başarısız olacaksın. Başarılı olacağınızdan çok, birçok kez başarısız olacaksınız. Fakat bu başarısızlıklar başarının tek yolu. Başarısızlıklarınızı sevmeye başlayacaksınız, çünkü her başarısızlık sizi gerçekten olağanüstü bir oyuna bir adım daha yaklaştırıyor. Hokkabazlar arasında bir deyiş vardır: “Eğer düşürmüyorsan, öğrenmiyorsundur. Ve öğrenmiyorsan, hokkabaz değilsindir.“ Aynı şey oyun tasarımı için de geçerlidir: Başarısız olmuyorsanız, yeterince sıkı çalışmıyorsanız, gerçekten bir oyun tasarımcısı değilsiniz demektir.

Oyun Tasarımcısı hangi becerilere ihtiyaç duyar?

Kısacası, hepsi. Neredeyse iyi olabileceğiniz her şey bir oyun tasarımcısı için faydalı bir yetenek olabilir. Alfabetik olarak listelenen bazı önemli beceriler:

Yetenekler
  • Animasyon: Modern oyunlar canlı görünmesi gereken karakterlerle doludur. “Animasyon” kelimesi “can vermek” anlamına gelir. Karakter animasyonunun güçlerini ve sınırlarını anlamak, dünyanın henüz görmediği akıllı oyun tasarımı fikirlerine açılan bir kapıdır.
  • Antropoloji: İzleyicilerinizi doğal yaşam alanlarında inceleyeceksiniz, onların kalplerinin arzusunu anlamaya çalışacaksınız. Bu sayede oyunlarınızın bu arzuyu tatmin edebilecek.
  • Mimari: Binalardan daha fazlasını tasarlayacaksınız- tüm şehirleri ve dünyaları tasarlayacaksınız. Mimari dünyasına aşina olmak, yani insanlar ve mekanlar arasındaki ilişkiyi anlamak, oyun dünyaları yaratmada size muazzam bir destek verecektir.
  • Beyin fırtınası: Onlarca, yani yüzlerce insan tarafından yeni fikirler yaratmanız gerekecek.
  • İş: Oyun endüstrisi sadece bir endüstri. Çoğu oyun para kazanmak için yapılır. İşle ilgili şeyleri ne kadar iyi anlarsanız, hayallerinizdeki oyunu yapma şansınız o kadar iyi olur.
  • Sinematografi: Birçok oyunun içinde videolar olacak. Hemen hemen tüm modern video oyunlarında sanal bir kamera var. Duygusal olarak çekici bir deneyim sunmak istiyorsanız, sinematografi sanatını anlamanız gerekir.
  • İletişim: Burada listelenen her disiplinden, daha da fazlasıyla insanlarla konuşmanız gerekecektir. Anlaşmazlıkları çözmeniz, yanlış iletişim problemlerini çözmeniz ve takım arkadaşlarınızın, müşterinizin ve izleyicinizin oyununuz hakkında gerçekte nasıl hissettiği hakkındaki gerçeği öğrenmeniz gerekir.
  • Yaratıcı Yazarlık: Tüm kurgusal dünyaları, içinde yaşayacakları popülasyonları yaratacak ve orada olacak olaylara karar vereceksiniz.
  • Ekonomi: Birçok modern oyun, karmaşık oyun kaynakları ekonomisine sahiptir. İktisat kurallarının anlaşılması şaşırtıcı şekilde yardımcı olabilir.
  • Mühendislik: Modern video oyunları, bugün dünyanın en karmaşık mühendisliğinin bazılarını içermektedir ve bazı başlıklar milyonlarca kod satırlarından oluşur. Teknik yenilikler, yeni oyun türlerini mümkün kılar. Yenilikçi oyun tasarımcıları, her bir teknolojinin getirdiği sınırları ve güçleri anlamalıdır.
  • Yönetim: Bir takım bir hedefe doğru birlikte çalıştığında, yönetime ihtiyaç vardır. İyi tasarımcılar yönetimin kötü olduğu durumlarda bile başarılı olabilirler, işi gizlice “aşağıdan yönetme”
  • Matematik: Oyunlar matematik, olasılık, risk analizleri, karmaşık puanlama sistemleriyle doludur. Genel olarak bilgisayar grafikleri ve bilgisayar bilimlerinin arkasında yatan matematikten bahsedilmez. Yetenekli bir tasarımcı zaman zaman matematiğe dalmaktan korkmamalıdır.
  • Müzik: Müzik, ruhun dilidir. Oyunlarınız insanlara gerçekten dokunacak, onları sürükleyecek ve benimsemelerini sağlayacaksa, müzik olmadan olmaz.
  • Psikoloji: Amacınız bir insanı mutlu etmek. İnsan zihninin çalışmalarını anlamak zorundasınız ya da karanlıkta tasarlamaya devam edersiniz.
  • Topluluk önünde konuşma: Fikirlerinizi bir gruba sık sık sunmanız gerekecektir. Bazen onların geri bildirimlerini almak için konuşacaksınız, bazen onları yeni fikriniz hakkında ikna etmek için konuşacaksınız. Sebep ne olursa olsun, kendinizden emin, açık, doğal ve ilginç olmalısınız, aksi takdirde insanlar ne yaptığınızı bilmediğinizden şüpheleneceklerdir.
  • Ses Tasarımı: Ses, bir yerde olduğunuz fikrine gerçekten ikna eden şeydir; Başka bir deyişle, “duymak inanmaktır.”
  • Teknik Yazarlık: Herhangi bir delik veya boşluk bırakmadan karmaşık tasarımlarınızı açıkça tanımlayan belgeler oluşturmanız gerekir.
  • Görsel Sanatlar: Oyunlarınız grafik unsurlarla dolu olacak. Grafik tasarım dilinde akıcı olmalı ve oyununuzun sahip olmasını istediğiniz hissi yaratmak için onu nasıl kullanacağınızı bilmelisiniz.

Ve elbette, bunların dışında çok daha fazlası var. Korkunç, değil mi? Herhangi bir kişi tüm bunlara nasıl hakim olabilir? Gerçek şu ki, hiç kimse bu kadar şeye hakim olamaz. Fakat bunlarla çalıştıkça daha rahat, ancak kusurlu olarak, daha iyi olursunuz. Bu, oyun tasarımcılarının kendinden emin ve korkusuz olması gerekliliğidir. Ancak diğerlerinin anahtarı olan bir beceri var. (But there is one skill that is the key to all the others. 🙂 )

Bu yazı iki sayfadan oluşmaktadır, ikinci sayfaya gitmek için tıklayın.
Sayfalar: 1 2

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir