İçeriğe geç

2019’da okuduğum en iyi 5 kitap

Başlamadan önce uzun bir yazı olacağı hakkında sizleri uyarayım. Çayınızı, kahvenizi hazırladıysanız başlıyoruz. Okuyacak vakti olmayanlar liste için hızlıca aşağıya kaydırsın.

Kitap okuma adına benim için güzel geçmiş bir yılın daha sonuna geldik. Okuma alışkanlığı edinebilmek için başladığım hedef koyma serüvenine, zamanımın belirli bir kısmını kitap okumaya ayırabilmek adına devam ediyorum. Bu yıl 30 kitap hedefi koymuştum, kabaca bir hesapla ayda 2-3 kitap okuyarak rahat bir şekilde bu hedefe ulaşılabilir. Bu yıl 35 kitap okumuşum, fazla boş vaktimin olması bu hedefe kolay ulaşmamı sağladı.

Kitap okumaya çok fazla vakit ayıramıyorsanız eğer, okuduğunuz kitapları iyi seçmelisiniz ki, çok az feragat edebildiğiniz o değerli vaktiniz boşa harcanmasın. Her yıl piyasaya binlerce kitap çıkarken tercih yapmak da gerçekten zor. İşte bu noktada başkalarının yapmış olduğu listeler, incelemeler, değerlendirmeler önem kazanıyor. Her okurun tamamen kendine özgü bir damak zevki olsa da, herhangi bir kitaba başlamadan önce biraz araştırma yapmak kritik bir konu.

Neden en iyi kitap değil de, en iyi 5 kitap?

35 adet kitabın içerisinden bir adet kitap seçmek gerçekten zor. Eminim ki bu kitapların her birinin bana farklı bir katkısı olmuştur. Okunan kitaplar her zaman aynı tür olmuyor, bu sebeple kitapları birbiriyle kıyaslamak da bazen mantıksız oluyor. Bir roman ile bir tarih kitabını veya bilimsel bir araştırma kitabı ile bir hikayeyi kıyaslamak pek mantıklı değil. Sayıyı biraz artırarak listede çeşitlilik sağlamış ve farklı türde kitapları seven insanlara aynı anda ulaşmış oluyoruz. Bu yüzden bu beş kitabın benim gözümde birbirine karşı bir üstünlüğü yok.

Bir ton laf salatası yaptıktan sonra gelelim listelere! Seçim yapmak gerçekten zor oldu, listedeki diğer kitapların başarısız olduğu anlamı çıkmasın çünkü seçim yapmak benim için gerçekten zor oldu. Eminim farklı kişiler bu kitaplar arasında farklı seçimler yapardı. Öncelikle bu yıl okuduğum en iyi 5 kitap:

1 – Tüfek, Mikrop ve Çelik – Jared Diamond
Jared Diamond

Kitapta toplumlar arasındaki gelişmişlik farkının sebepleri ele alınıyor ve insanlık tarihi başlangıcından günümüze inceleniyor. Yazar bizlere, binlerce yıldır gelip geçen insan neslinde bir kişinin ne kadar da aciz bir varlık olduğunu çok net bir şekilde hissettiriyor.

Tarih kitabı okumayı seven bir insan değilim ancak bu kitapta; şu olay şu tarihte olmuş, bu olay bu tarihte olmuş, bu olay bunu tetiklemiş, şu olay şunu tetiklemiş gibi yüzeysel bir ilerleme yerine yazarın olayları hikayeleştirerek anlatması okumamı kolaylaştırdı. Q klavyenin, kullanıcı yavaş yazsın diye ortaya çıkması gibi kitabın teknoloji ile ilgili bazı ilginç bilgiler barındırması da aldığım tadı artırdı.

Bu yıl içerisinde okuduğum en uzun soluklu kitaplardan birisi, çok da ağır ilerledi, başlayıp bitirmem 1 aydan fazla sürdü. Kitabın türü roman olmadığı için, bir an önce sonunda ne olduğunu öğreneyim şeklinde bir acele yerine; yavaş yavaş, sindire sindire ilerlemek bilgi yoğunluğu fazla olan kitaplar için daha doğru bir ilerleyiş. Herkesin dilinden düşürmediği, çok klasik bir cümle olarak “Coğrafya kaderdir” sözü aslında ne anlama gelmekte? İşte bu önemli soruya da bu kitapta cevap arıyoruz.

Bu kitap ele alınarak çekilmiş bir de belgesel var. Eğer kitabı okumak yerine görsel bir şeyler arıyorsanız bu belgeseli de tavsiye edebilirim.

2- Günlük – Oğuz Atay
Oğuz Atay

İkinci kitap, eserleriyle kişiliğini gerçekten merak etmeme sebep olan, tüm popüler kültür eleştirilerine rağmen bende ayrı bir yere sahip yazar Oğuz Atay’ın “Günlük” kitabı. İsminden de anlaşılacağı gibi yazarın notlarından oluşuyor ve diğer kitapları okunduktan sonra okunması gereken bir eser.

Oğuz Atay’ı okumadan önce sosyal medyada karşılaştığım paylaşımları az çok tahmin edersiniz; Olric, Olric, ve bolca Olric!

Ancak kitaplarını bitirdikten sonra gördüm ki, konu paylaşılan alıntılardan çok çok daha derin, hatta hayali bir karakter olan Olric, o kadar detayın arasında çok küçük bir parça sadece. Bu durumun farkına varınca yazarı da daha fazla tanımak istiyor insan, Günlük kitabı için de bazı beklentilere girilebiliyor. Örneğin yazarın hayatından, daha kişisel bir şeyler öğrenebilecek miyiz gibi… Kitap ne yazık ki, bu yöndeki merakları tam olarak karşılamıyor. Çünkü yazdığı kitaplar için aldığı notları barındırıyor, bir de ömrü yetmediği için yazamadığı kitaptan notlar.

Benim gibi yazarın hayatı konusunda birazcık daha bilgi sahibi olmak isteyenler varsa “Ben buradayım – Yıldız Ecevit” kitabına göz atabilirler. Kitabı aldım ancak henüz okuma fırsatı bulamadım.

3 – Körlük – Jose Saramago

Bu yazarın ilk defa bir kitabını okuyacaksanız başlangıçta biraz garipseyebilirsiniz, çok farklı bir yazım tekniği var. Yazar virgülü çok seviyor ve cümleleri nokta ile bitirmeden ardı ardına sıralıyor. Oğuz Atay’dan da aşina olduğumuz bu sonu gelmez cümleler okumayı biraz zorlaştırsa da farklı bir keyif. Özellikle karşılıklı konuşma geçen bölümlerde dikkatli okunmazsa kim- kime ne anlatıyor, karışabiliyor.

Kısaca konudan bahsetmek gerekirse, insanlar aniden kör olmaya başlıyorlar ve bu bir salgın gibi yayılıyor. İnsanlar ne olduğunu tam olarak anlayamıyorlar, bunun bir salgın olduğu düşünüldüğü için karantinalar başlıyor. Aniden kör olan insanların hayatları sarpa sarıyor ve yeni şartlara uyum sağlamaya çalışıyorlar. İşte bu uyum sürecini işlerken yazar bizlere; doğru – yanlış, etik veya iyi – kötü kavramlarını sorgulatıyor.

4 – Mülksüzler – Ursula K. Le Guin

İsminden de anlaşılacağı gibi, mal – mülk sahibi olmadan yaşamayı amaç edinmiş bir topluluk fikrini bizlerle paylaşıyor yazarımız. Dünyadaki bütün savaşların, dertlerin, sorunların temelinde insanın sahiplenme güdüsünün yer aldığını varsayarak eğer kimse bir şeye sahip olmasaydı nasıl bir dünya ortaya çıkardı? Özgürlük aslında gerçekte bu mudur acaba? Birey topluluk içerisinde gerçekten özgür olabilir mi? Yönetim, kurallar, yöneticiler bu denklemin dışında tutulabilir mi? Okuyanın, topluma ve bireye bakış açısını değiştirecek, geliştirecek bir kitap. Kesinlikle tavsiye ediyorum.

5 – Böyle Söyledi Zerdüşt – Friedrich Nietzsche

Beşinci kitap, yazarın fikirlerini bir Zerdüşt’ün ağzından bizlere aktardığı felsefi eseridir. Kitabın felsefi eserlere göre sade bir dili olmasına rağmen yazarın yaptığı göndermeler, cümlelerdeki olumlu-olumsuz ters köşeler anlatılanları anlamayı zorlaştırmaktadır. Kolayca anlaşılacak veya sindirilecek bir kitap olmadığını düşünüyorum.

Zerdüşt, kendini peygamber ilan eden ve Zerdüştlük inancının kurucusudur. Kendisini insanlardan soyutlamış ve hayvanları kendisine dost edinmiştir. Uzunca bir süre insanlardan uzak bir mağarada inzivada yaşamış, kendisinin veya insanların fikir anlamında olgunlaşmasını beklemiş ve bir süre sonra insanları doğru olduğunu düşündüğü yola davet etmek için mecburen aralarına inmiştir. Bu şekilde Zerdüşt’ün fikirlerini insanlara aktarma sürecini okurken aslında yazarın Tanrı hakkındaki bazı görüşlerini de öğrenmiş oluyoruz.

Yazarın eserlerini okumaya başlamak için doğru bir kitap mı emin değilim ancak okunması gerektiğine inanıyorum.

2019 yılında okuduklarım

Benim için en iyi ilk 5 kitap bu şekildeydi. Okuduğum bu 35 kitabın bazıları için fikirlerimi inceleme olarak yazmıştım, bazı kitap isimlerine tıklayarak detaylara ulaşabilirsiniz. Bu kitaplardan hangilerini okuduğunuzu, beğenip – beğenmediğinizi veya siz olsanız ilk 5’e bu kitaplardan hangilerini koyardınız yorum olarak paylaşabilirsiniz. Keyifli okumalar.

  1. Çürümenin Kitabı – Emil Michel Cioran
  2. Fırtına – William Shakespeare
  3. Şimdiki Çocuklar Harika – Aziz Nesin
  4. Geleceği Görenler (Türkiye’nin İlk İnternet Girişimleri) – Fırat Demirel
  5. İyi Aile Yoktur – Nihan Kaya
  6. Mitoloji 101 (Eski Yunan ve Roma Mitolojisi) – Kathleen Sears
  7. Aptallaştıran Eğitim – John Taylor Gatto
  8. Kan ve Gül Bir Kara Dejavu – Alper Canıgüz
  9. Nefret Çağı (The Witcher Serisi 4) – Andrzej Sapkowski
  10. Benim Üniversitelerim – Maksim Gorki
  11. Eyvah! İş Görüşmesi (Başaraılı Bir İş Görüşmesi İçin Rehberiniz) – Ahmet Şerif İzgören, Hakan Yaman
  12. Bitmeyen Kavga – John Steinbeck
  13. Genç Bir İşadamına – Emre Yılmaz
  14. Veba – Albert Camus
  15. Sevme Sanatı – Erich Fromm
  16. Yılanların Öcü – Fakir Baykurt
  17. Açlık – Knut Hamsun
  18. Narsizm Üzerine ve Schreber Vakası – Sigmund Freud
  19. Elflerin Kanı – Andrzej Sapkowski
  20. Körlük – Jose Saramago
  21. Azil – Hakan Günday
  22. İş Yaşamında 100 Kanguru – Ahmet Şerif İzgören
  23. Çocukluğum – Maksim Gorki
  24. Yaşıyoruz Sessizce – Şükrü Erbaş
  25. Böyle Söyledi Zerdüşt – Friedrich Nietzsche
  26. Eylembilim – Oğuz Atay
  27. Venedik Taciri – William Shakespeare
  28. Kerkenez – Cengiz Tuncer
  29. Tüfek, Mikrop ve Çelik – Jared Diamond
  30. Yaralı – Kahraman Tazeoğlu
  31. Günlük – Oğuz Atay
  32. Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca – Yaşar Kemal
  33. Tartışma Sanatının İncelikleri – Arthur Schopenhauer
  34. Mülksüzler – Ursula K. Le Guin
  35. Ego – Hayatın Kaynağı, Manası ve Haysiyeti – Ayn Rand

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir