İçeriğe geç

Knulp – Hermann Hesse

Hermann Hesse

İnsanın dönem dönem içini kemiren sıkıntılardan birisidir geçmişe takılıp kalmak. İnsanın aklına birçok soru gelir: “Keşke o olay öyle olmasaydı, keşke benim başıma bu olaylar gelmeseydi, o durum yaşanmasaydı şimdi daha iyi olurdum, o kişiyle karşılaşmasaydım daha mutlu olurdum, o kişi böyle yapmasaydı şimdi mutlu olurduk.” geçmişe dönük sorular bitmez, tükenmez.

Bu durumun en kritik yanı da tabii ki geçmiş geçmişte kaldığı için müdahale şansımızın çok azalması ve bazı olaylar için artık yapacak bir şey kalmamasıdır. İşte aslında insanı karamsarlığın dibine iten durumlardan birisi budur, bir şeylerin şimdiye kadar farklı gelişmesini istemek ancak bu durumu değiştirebilmek için elden bir şeyin gelmeyeceğini bilmek ya da buna inanmak. İnsan üzüntülerinin sebebini de genellikle dış kaynaklara bağlar. Kötü bir şey olmuşsa hep başkasında suç arar, hatta inandığı yaratıcısına bile kafa tutar, başına gelen musibetlerin suçlusunu arar.

Yolun sonundan geriye dönüp bakmak

“Efendim, biz Knulp incelemesi için gelmiştik.” Tamam hemen bağlıyorum. İşte bu iç hesaplaşmaların geçtiği bir kitap Knulp. Yakışıklı bir gezginin hayatından kısa kesitler aktarıyor biz okurlarına. Gittiği yerde çok uzun kalamayan, sürekli yollarda olan Knulp, uğradığı yerlerde iyi arkadaşlıklar edinen, kızlarla danslar eden, şiirler yazan, şarkılar söyleyen neşeli bir karakter. Aslında bir serseri, ama düşününce biz bu sözü hep kötü olarak algılıyoruz. Küfürbaz, başkalarına zarar veren, kötü işler yapan kişiler için de kullanıyoruz. Ancak Knulp böyle bir karakter değil, tam aksine güzel huyları olan, dürüst bir karakter.

Okulu yarıda bıraktığı için okumuş kesimden değil, ancak uğradığı yerlerde tanıştığı ustalara çırak olarak birçok meslek edinmiş, sadece canı istediği şeyleri öğrenmeye çalışan ve bu konularda da gayet başarılı olan bir karakter Knulp. Çalıştığı nadir zamanlar dışında da ya seyahat etmekle uğraşıyor ya da güneşin sıcağında bir akarsu kenarında uzanıp aylaklık etmekte, ya da bir yerlerde dans edip şarkılar söylemekle vakit geçiriyor. Dolayısıyla çoğu zaman neşeli bir karakter ve çevresine de mutluluğunu yayıyor, yani bu iç hesaplaşma durumu da öyle karamsar bir kitap ortaya çıkarmamış.

İşte onun bu güzel karakterini gören TOPLUM sık sık üzerinde baskılar kurmakta; ustaları bak senin elinden iyi iş geliyor, gel aklını başına topla, güzel bir iş edin, evlen, bir yuva kur diyerek onun aklını çelmeye çalışmakta. Bu baskıların bir sebebi de, Knulp’un maddi açıdan çok iyi durumda olmaması, toplumca kabul gören eşyalara sahip olmaması gibi şeyler. Tabii ailesini bile dinlemeyen Knulp bu insanları dinleyecek değil, ancak öyle zamanlar geliyor ki karakterimiz her ne kadar bu söylemlere kulak asmasa da içten içe acaba daha farklı bir hayatım olsaydı daha güzel olur muydu, diye sorgulamalara düşüyor.

İşte insanın artık geri dönemeyeceği kadar ilerlediği durumlarda sık sık dönüp geçmişini sorguladığı gibi, 25 yaşını geçenlerin üniversiteyi özlediği, 35’lerini geçenin 25 yaşlarını özlediği, çalışanların aylaklara, aylakların çalışanlara özendiği ve bunun böyle gittiği durumlardaki o acaba başıma gelenler hiç olmasaydı, farklı bir hayat yaşar mıydım? Nasıl olurdu acaba? Şu an daha mutlu olur muydum? Yaşadığıma değdi mi? Gibi soruları Hermann Hesse, bu kısacık kitapta bizlere güzel bir hikaye ile sunmuş.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir