Ülkemizin durumunu, diğer ülkeler ile kıyaslayarak; dün – bugün – yarın şeklinde önümüze koymaya çalışmış yazar. Belki itiraz edersiniz diye de bolca rakam ve tablolar ile süslemiş.
Dün böyleydik, bugün böyleyiz(2017) böyle gidersek de yarın bu olacağız, eğer şu şu adımları atarsak bizi daha iyi bir gelecek bekler gibi. Sadece eleştirmek ve şikayet etmek için yazmadığını sık sık belirtiyor.
Değindiği konulardan biraz bahsedecek olursam; çoğumuzun haberdar olduğu eğitimdeki sıkıntılar, sürekli değişen bakanlar ve tepeden inme birden çok sistem(!), adalet sağlanmadıktan sonra rekabet diye bir şeyin söz konusu olmadığı, siyaset ve ülkemizdeki durumu, liyakate dikkat edilmedikçe dünya çapında bir başarı elde edilemeyeceği, PISA testi ve geçmişten günümüze gençlerimizin durumu, teknoloji ve ihracat, ekonomik büyüme nedir, bolca bir başka kitabına atıf gibi şeyler yer alıyor.
Kitabı genel olarak yüzeysel bulsam da , doğru noktalara doğru şekilde dikkat çekilmiş. Sürekli şikayet etmektense, sorunlara çözümler üretmeye çalışmak bana her zaman daha mantıklı gelmiştir. Sürekli tartışılan ve hiç bir çözüm önerisi üretilmeyen çıkmazlar, çoğu zaman vakit kaybından başka bir şey olmuyor. Ayrıca yazarın değindiği çok güzel bir nokta var; siyasi partilerin seçim vaatlerinin çoğunda aslında atılması gereken köklü adımlar,
değişim için yapılabilecek doğru çözümler var ancak bu ne kadar uygulanabiliyor orası herkesin malumu.
Sonuç olarak ülkesinin dertlerini dert edinenlerin zaten bildiği konular, yüzeysel ve basit bir üslup ile güzel bir şekilde anlatılmış. Okumamak büyük bir kayıp değil, ancak kitaba kötü de diyemem. Güzel bir derleme, araştırma diyebilirim.