
Yapay Zeka ve İşsiz Bir Gelecek Tehlikesi
Hayal kırıklığı bir best seller kitabından sonra (bkz. Yarın, ve Yarın, ve Yarın ), okunacaklar listemde olan başka bir best seller yüzümü güldürmeyi başardı. Yanlış hatırlamıyorsam kitabı ilk olarak M. Serdar Kuzuloğlu’ndan duymuştum. Yıllar sonra teknolojinin ilerleyişi konusuna ilgim vesilesiyle kitaba başladım.
Kitabın Genel Bakış Açısı ve Ele Aldığı Temalar
Başlık sizi yanıltmasın konu sadece robotlar değil, teknolojinin nereden gelip nereye gittiği konusunda eldeki bilgilerle yazarın öngörülerini okuyoruz. Burada ne yazık ki şu uyarıyı yapmam gerekiyor, kitap biraz eski. 2015 yılı ve öncesini içeren bilgiler kitapta yer alıyor. Yani kitabı okumak için biraz geç kalmış olabilirim. Tabii ki sadece şu an ve gelecek ile ilgileniyorsam! Geçmişte ne olup bitti de bu günlere geldik, aslında büyük bir teknolojik zıplama mı yaptık yoksa birileri çalışıyordu da biz mi görmüyorduk gibi soruların cevabı içinse kitap hala çok güzel bir kaynak konumunda.
Teknolojinin Evrimi ve Kitabın Zaman Çerçevesi
Kitabın beğendiğim yönlerinden birisi: Teknolojinin ekonomiden bağımsız olamayacağını gören yazarın her şeye dar bir pencereden bakmayıp; toplumsal yapı, siyasi durumlar, ekonomik gidişat, insanlık problemleri gibi detaylarla konuyu bütün şeklinde ele alma çabası. Mesela negatif enflasyon neden istenmez? Sorusunun cevabı kitapta basit bir dille anlatılmış. Bizler için ufak bir olumsuzluk ise konunun Amerikan ekonomisi ve orada yaşanan tarihi olaylara dayanarak anlatılması. Yüksek teknoloji üretiminde çok geride olan ancak iş tüketmeye geldiğinde her şeyin son çıkanına saldıran bir toplum olarak bu durumu yadırgamamamız gerek.
Yapay Zekânın Yükselişi ve Gerçekleşen Öngörüler
Şu an herkesin dilinde olan yapay zekâ aslında çok uzun zamandır çalışılan bir konu ve yeni yeni meyvelerinin toplanmaya başlandığı bir dönemdeyiz. Şu an kitabı okuyunca yazarın gelecekte yaşanabilir diye not düştüğü şeylerin bazılarının yaşandığını, bazı konularda ise aşırı heyecan duyulup hatalı öngörüler yapıldığını görmekteyiz. Örneğin yapay genel zekâ, yani bir insan ile aynı seviyeye gelmiş hatta ondan da zeki olacak duruma henüz ulaşılmış değil (bildiğimiz kadarıyla). Ancak 2020’lerde ulaşilabilir diye tahmin yürüten araştırmacılar olmuş.
Bu tür durumlar bize gösteriyor ki her dönemde bazı şeyleri hafife alan bir grup insan olduğu gibi, her şeyi olduğundan çok daha fazla abartan bir grup da her zaman vardır.
Yapay Zekâ ve İş Gücü Üzerindeki Etkiler
Yapay zekânın şu anda bir çok şeyi yapabiliyor konuma geldiğini görmekteyiz. Bu da bizlere ister istemez şu soruları sorduruyor: Benim işimi de elimden alacak mı? Alacaksa ne zaman? Kendim için mi endişelenmeliyim yoksa çocuklarım veya torunlarım için mi?
İstihdam Daralması ve Gelir Dağılımı Eşitsizliği
Bu sorular bir kenarda dururken yazar bizleri daha acı bir tabloyla başbaşa bırakıyor. Amerika için incelediği rakamlara göre yapay zekâdaki gelişmeler olmasaydı dahi, son 50 yıldaki nüfus artışıyla birlikte bu süre zarfındaki işler incelendiğinde insanlara yetecek yeni iş fırsatları oluşturulamıyor. Durum böyle olunca her sene daha fazla insan aynı iş alanları için rekabet etmek durumunda kalıyor. Bu da para kazanmanın, geçimin giderek zorlaştığı anlamına geliyor.
Peki herkes için gerçekten durum böyle mi? Zengin kesim, orta halli kesim ve fakir kesim ile ilgili rakamlar incelendiğinde görülüyor ki, toplumun çok küçük bir kısmını oluşturan zenginler giderek daha fazla gelir elde ederek diğer kesimlerin hayal bile edemeyeceği durumlara gelirken orta kesim ve fakir kesimdeki durum daha öncede bahsettiğimiz gibi olumsuz yönde ilerliyor. Bu durumun sadece Amerika için geçerli olmadığı da malumunuz.
Evrensel Temel Gelir Tartışmaları
Bu noktada yapay zekânın da etkisiyle aradaki makasın hiç olmadığı kadar büyük olabileceği ve eğer robotlar insanların yaptığı işleri yapabilecek seviyeye gelirse toplumun büyük bir kesiminin işsizliğe sürüklenebileceği bir senaryo olabilir. Yazar burada evrensel temel gelir konusunu tartışıyor.
Bireysel Olarak Ne Yapabiliriz?
Şu anki gelişmelerle kısa vadede bile birçok kişi işsiz kalmanın eşiğinde. Bu konuyu sadece robotlar çalışacak olarak düşünmemek gerek. Bir kişi yapay zeka yardımıyla 5 kişinin yaptığı miktarda iş yapabilir olduğu anda patronlar eleman çıkarmaya başlayacak demektir.
Bu durumda herkes en azından teknolojiyi kendi meslek sınırları içerisinde nasıl kullanabilirim şeklinde düşünmeli ve kendini geliştirmeye çalışmalı. Ayrıca çok rutin işler yapan kişiler meslek değişikliğini göze almaya başlamalı.
Kitabın Üslubu ve Kimlere Hitap Ettiği
Kitapta konuların işleniş şekli çok teknik değil. Yazar ne anlatmak istediğini örneklerle desteklemiş. Bu konularla ilgili hiçbir bilginiz yoksa dahi bu kitap ile bir başlangıç yapabileceğinizi düşünüyorum. Keyifli okumalar.
Ek Kaynak Önerileri
Dip not: konuyla ilgilenen okurlar Prof. Dr. Oğuz Ergin’in youtube kanalından yapay zekâ güncelerini takip edebilirsiniz. Aynı zamanda alanında uzman Prof. Dr. Şadi Evren Şeker‘i takip edebilirsiniz.